Darılmaca yok ben bir deliyim ama beni siz delirttiniz

Darılmaca yok ben bir deliyim ama beni siz delirttiniz

Beni siz delirttiniz evet
Evet, evet, siz, siz
Kırmızı ışıkta geçen şoförler
Ve boşverli türküler
Ve boşverli türküler

Sahil yolundaki kazalar
Denize düşen şu uçak
Beyaz camda hayvanlar ve reklamlar
Yeşilçam'da baldır bacak
Yeşilçam'da baldır bacak

Beni siz delirttiniz evet
Evet, evet siz delirttiniz beni
Uçaklar, rüşvetler ve mobilyalar
Ve ahlak üstüne nutuklar
Ve ahlak üstüne nutuklar

Günden güne ufalan ekmekler
Pasta yesin efendiler ama
Gaz tenekesi ile su kuyrukları
Ve bir başbuğun buyrukları
Başbuğun buyrukları

Beni siz delirttiniz evet
Evet, evet, evet
Siz delirttiniz beni, hiç kuşkum yok bundan eminim
Darılmaca yok ben bir deliyim ama beni siz delirttiniz
Beni siz delirttiniz

Gelin katılın siz de bize
Bizde herkese yer var
Dostlarım hep Napolyon, hepsi Sezar
Bol miktarda Hitler de çıkar ayy
Bol miktarda Hitler de çıkar

Yukarıdaki sözler bir Cem Karaca şarkısına ait. Birçoğunuz biliyorsunuzdur zaten. Cem Karaca’nın solcu olduğu dönemlerde 70’li yıllarda çıkardığı plakta ilk kez yayınlanıyor şarkı. Tabii o zamanlar ülkede sol çok hızlı şarkı patlıyor, bayrak oluyor ve dillerden dillere dolaşıyor.

Evet darılmaca yok ben bir deliyim ama beni siz delirttiniz. Bu yazıda da bu şarkıyı kendime dayanak yaparak, bir şeyler anlatmaya çalışacağım. Yaptığım, yapmaya çalıştığım ve karşılaştığım muameleler karşısındaki tavrımdır bu yazı. Kim nasıl anlarsa anlasın. Yaşamış olduğumuz bu dijital çağda elimden geldiğince, dilim döndüğünce, kelime haznemin müsaade ettiği ölçüde dertlerimi anlatacağım. Okuyanlara ve dahi okuyacak olanlara selam olsun.

Gelenek haline gelmiş olduğu üzere alıntılarla devam edeyim.

İlk alıntı Nuri Bilge Ceylan’dan, şöyle diyor; “Mütevazılık hiçbir zaman gerçek bir üst değer olamamıştır bizde. Bir ortamda mütevazı olmaya kalkarsanız saygı hemen azalmaya başlar, hissedersiniz.”

Onun için de hiç mütevazı olmaya gerek duymuyorum. Çünkü unutmayın, ben bir deliyim ve beni siz delirttiniz.

Beni siz var ettiniz, siz gelmeseydiniz ben gelecektim…

Birkaç alıntı daha yapıp asıl konuya döneceğim. Vallah gene daldan dala bir yazı olacak gibi duruyor ama bakalım hayırlısı diyeceğiz artık, ne yapalım!

Bakınız 35 milyar dolarlık serveti olan Alibaba kurucusu Jack Ma ne diyor: “Hizmet edebileceğiniz en kötü insanlar, fakir zihniyetli insanlar. Onlara ücretsiz hizmet verin, bunun bir tuzak olduğunu düşünürler. Onlara küçük bir yatırım gerektiğini söyleyin, çok kazanamayacaklarını söylerler. Büyük oynamalarını isteyin, param yok derler. Onlara yeni şeyler denemelerini söyleyin, deneyimim yok derler. Geleneksel bir iş yapmalarını önerin, zor gelecektir. Yeni bir işletme modeli için ise saadet zinciri yakıştırması yaparlar.

Hepsinin ortak yönü var: Google’da buldukları her şeye inanırlar, onlar kadar umutsuz olan arkadaşlarının söylediklerini dinlerler. Bir üniversite profesöründen daha fazla düşünmeyi ve kör bir adamdan daha az iş yapmayı severler.

Ömürleri boyunca beklemeleriyle ünlülerdir.”

Bir servet sahibi olan adam söylüyor bunları, ben söylemiyorum.

Şimdi başka bir servet sahibi olan isim olan Warren Buffet ile devam edeceğim, zira kendisinin de net serveti 100 milyar dolar civarında, bakınız ne diyor: “Eğer uyurken para kazanmanın bir yolunu bulamazsanız, ölene kadar çalışmak zorunda kalırsınız.”

Ve yine Buffet’tan altın değerli birkaç tavsiye paylaşıp sonra asıl konuya döneceğim, buyurunuz:

Gelir: “Sadece tek bir gelire bağımlı olmayın. İkincisini yaratmak için yatırım yapın.”

Tasarruf: “Eğer ihtiyacınız olmayan şeyler satın alırsanız, çok geçmeden ihtiyacınız olan şeyleri satmak zorunda kalırsınız.

Birikim: “Harcadıktan sonra kalanı biriktirmeyin, birikimi kenara ayırdıktan sonra kalanı harcayın.”

Risk Almak: “Nehrin derinliğini iki ayağınızla birlikte ölçmeye kalkmayın.”

Yatırım: “Yumurtaların hepsini aynı sepete koymayın.

Beklentiler: “Dürüstlük çok pahalı bir hediyedir, bunu ucuz insanlardan beklemeyin.”

Bu kadar yeter. Bütün yazıları alıntılarla uzatıp durmanın alemi yok. Kimdir nedir Warren Buffet araştırabilirsiniz. Neler yapmıştır? Nasıl bu kadar servet sahibi olmuştur falan hepsi var internette. Hakkında yazılmış bir dünya kitap da var. Dilerseniz alıp okuyun.

Şimdi bazıları diyecek ki, ulan şöyle sosyalistim, böyle sosyalistim diye atıp tuttun da kalktın şimdi kapitalistleri mi öveceksin? Hayır arkadaşım, kapitalist seviciliği yapmıyorum ben burada. Mevcut kapitalist sistemde, oyunu kurallarına göre oynamamız gerektiğinin altını çizmeye çalışıyorum. Zira ben deliyim, ama Don Kişot değilim, yel değirmenleriyle savaşmanın bir mantığı olmadığını ve bu kapitalist düzende refah düzeyimizi yükseltmemiz gerektiğiyle ilgili paylaştım yukarıdaki alıntıları.

Peki, ben bütün bunların neresinde duruyorum, şimdi ona dönüp bakalım. Malumunuz ben bir devlet dairesinde halihazırda devlet memuru olarak çalışmaktayım. Bunları zaten biliyorsunuz, geçmiş yazılarda falan detaylıca anlattım. Kitaplar vesaireler, radyo geçmişi onlar bunlar bu konulara girmeyeceğim. Dediğim gibi anlattım bunları.

24 Ocak günü Uğur Mumcu etkinliğinde yanıma bir arkadaşımın gelip işte memur olduktan sonra her şeyden elini ayağını çektin, demek ki sanatçıların memur olmaması lazım, kelamı üzerine, kendisine söylemedim ama, aklımdan şu geçti, benim yayımlamış olduğum hiçbir kitabı almamış, okumamış velhasıl kelam beni bu şekilde desteklememiş hiç kimsenin bana bunu söylemeye hakkı olmadığını düşünüyorum. Benim sadece yakın çevrem benim çıkardığım kitaplardan birer tane alsaydılar, samimi olarak söylüyorum benim kitaplarım çok satanlara girerdi. Ama tabii böyle bir şey olmadı. Beni bir dönem yazmaya bile küstürdüler. Uzunca bir süre yazmaya da ara verdim. Hiç tanımadığım, sadece kitaplarımdan beni tanıyan insanlarsa beni yerlere göklere koyamadılar, orası da ayrı. Çünkü ben küçük bir yerde yaşıyorum ve devamlı sokakta gördüğü adamım ben onun için. “Aman yaa bizim şair Osman işte” ben Keşan için bu kadarım sadece. Bunun bilincinde olmak iyi mi kötü mü? Bilmiyorum! En azından adımın başına şair yakıştırmasını yapıyorlar sağ olsunlar.

Mevzu aslında bu da değil, ama gerçekten bu konuda çok dolu olduğum için bu konunun altını titizlikle çizmem gerektiğini düşünüyorum. Halihazırda burası herkese açık bir mecra en nihayetinde, kim okur, kim okumaz bilmiyorum. Okuyup alınacak, gücenecek falan olanlar varsa da buyursunlar gücensinler, isterlerse küssünler. Zerre kadar umurumda değil.

Şimdi de bu blogu açtım. Bunun öncesinde onlarca blog açtım. En uzun soluklu olan bloglarım muharriradam.com ve benosmancoskun.com oldu. muharriradam.com’un domain adresini buraya yani muharrirseyyah.com’a yönlendirdim. Onun da isim hakkı bende kalmasını önemsiyorum çünkü. Benosmancoskun.com ise arşiv niteliğinde hala aktif bir şekilde duruyor. Eski yazıları oradan okuyabilirsiniz. Bazılarını bazen buradan da paylaşıyorum ve paylaşmaya da devam edeceğim.

Muharrirseyyah.com’un amacını blogu daha açtığım gibi belirttim biliyorsunuz. “Her şeye sıfırdan başlamak ya da merhaba” yazısıyla, “Hayaller, Hedefler ve Aslında Osman Coşkun Kimdir?” başlıklı yazılarda bunu açık açık anlattım. Okumadıysanız, okuyunuz.

Bu blogta ilk yazıyı 6 Ocak günü paylaştım. Bugün 28 Ocak 2023 saat 19.43 ve o günden bugüne, şuanda yönetim paneline bakıyorum telefondan bir yandan da, bugün şu saate kadar 71 kişi girmiş, dün 148 kişi girmiş ve 6 Ocak’tan bu yana da toplamda 2560 kişi bu blogu ziyaret etmiş.

Her şeyden önce hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Şuanda bu yazıyı okuyanlara ayrıca teşekkür ederim. 2560 kişi demek yani toplaşsak bir belde belediyesi kurabiliriz demek :)

Ben bu kadar kişisel konulara giriyorum neden biliyor musunuz? Ben istiyorum ki, aramızda ciddi manada sağlam bir bağ oluşsun ve beni sosyal medyalardan vesaire takibe alın. Sırf bu blog sayesinde tanıştığım ve tanışacağım arkadaşlarımla oturalım kamp yapalım beraber gezelim, yemek yiyelim vesaire bir ton şey var kafamda. İletişim bölümünden de bana her türlü ulaşabilirsiniz. Telefon numaralarım mevcut. Neyse…

MuharrirSeyyah.com’u kurmamın sebebi, hem yazılarımı paylaşmak hem de gezdiğim yerlerle ilgili bilgiler paylaşmak. Tam olarak bu amaç doğrultusunda açtım. Bunu diğer bloglar üzerinden de yapabilirdim, hazır elimde iki tane yıllanmış domain vardı ama, ben her şeye sıfırdan başlamanın daha iyi olacağını düşündüm ve işte buradayız.

Asıl konuysa şu, evet ben yazıyorum falan sizler de okuyorsunuz takip ediyorsunuz eyvallah, velev ki benim asıl amacım bu mecrayı ve dahi diğer kurmuş olduğum mecraları ben uyurken para kazandıracak hâle getirmek. Yani pasif gelir denilen yapının çatısını MuharrirSeyyah.com üzerinden oluşturmaya çalışıyorum. Bilmem anlatabildim mi?

Yani bütün diğer yaptığım işleri buranın sponsoru gibi düşünüp öyle hareket ediyorum ve buna devam edeceğim.

O konulara gelmeden önce yukarıda Jack Ma’nın bir toplantıda söylediklerini alıntıladım ya. Ha işte biraz onunla ilgili konuşalım önce.

Ben 2019 senesinde Network Marketing işine girdim. Network ile ilgili hiçbir bilgim yoktu. Cengizhan abi bahsetti. Aslında işten de bahsetmedi, “ben yeni bir işe başladım, o işin de bu akşam Çanakkale’de toplantısı var, beraber gidelim mi” dedi ve gittik. Beni de dahil ettiler toplantıya firma ismi de vereyim Gano Excel ile benim Network Marketing sektörüyle tanışmam başlamış oldu. Ben toplantıdan çıktıktan sonra, bu işin yapılabilir olduğunu, hatta çok da güzel bir iş modeli olduğunu falan anlatmaya başladım Cengizhan abiye. Hemen ertesi günü de hiç unutmuyorum 15 Mayıs 2019’da ben girdim Gano’ya. Başladım çalışmaya. Gece gündüz çalışıyorum, bildiğiniz gibi değil. Bir ay gibi bir sürede 65 kişilik bir ekip oluşunca Keşan’daki toplantı sayıları artmaya başladı vesaire. Sonra ben burayı bırakıp başka bir Network ile tanıştım, oraya geçtim. Orası da yakın çevrem biliyor sizin de bilmenizde bir mahsur yok “One More” firması, evet TTS teknolojisi ile çalışan bant firması. Türkiye’de bu işi ilk başlatan firma. Baktım burası daha iyi. Yani o zaman öyle düşündüm. Ha kötü mü derseniz, kati surette böyle bir şey söyleyemem. Tamamen benim gel geç akıllı olmam sebebi yüzünden orayı da bıraktım. Gerçi One More’daki işi bırakmamın sebebi biraz da ekiple alakalıydı. Çünkü Network Marketing ciddi manada bir ekip işi ve ekipte çatlak sesler olursa bir yerden sonra tıkanıyorsunuz ya da iş yürümüyor. Sizin kadar inanmış en az iki kişiniz olması şart bu anlamda. Her iki firmanın da bana kattığı çok şey oldu. Her iki firmanın da ürünlerini halihazırda kullanıyorum. Kullanmadığım ve faydasını görmediğim hiçbir ürünü de kimseye tavsiye etmedim şimdiye kadar. Kaldı ki ben Network işine de tavsiye ticareti olarak bakıyorum. Yahu yemek yediğiniz bir yeri bile bir birinize tavsiye ediyorsunuz, hayatın kendisi bir Network zaten.

Beni bu Network maceramda yalnız bırakmayan arkadaşlarım da oldu. Kati surette bana kafayı yemiş bu nazarıyla bakanlar da oldu. İşi neden bıraktığımdan habersiz de kalkıp bana şöyle ithamlarda bulundular; “n’oldu be senin bant işi, patladı mı?” Yahu arkadaş, bir insan arkadaşının bir işi patlamış bile olsa ki öyle bir şey olmadı, işin patladığı falan yok gayet de yürüyor gidiyor. En son Ankaragücü Spor’un resmi sponsoru olmuştu One More. Sizin kafalarınızın almadığı işlere aynen Jack Ma’nın dediği tepkiyi verdiğimde de bana kızmayın ya da kızarsanız da keyfiniz bilir, ne yapayım yani.

Network Marketing bana ciddi manada her anlamda okul oldu. Çok şeyler öğrendim ve çok güzel arkadaşlıklar geliştirdim. Bu arada Network Marketing Amerika’da ve dahi başka ülkelerde okullarda ders olarak okutuluyor arkadaşlar. Ama bizim ülkemizde her şeyin bokunu çıkaran birileri olduğu için bu tarz işlere öyle tepkiler verilmesini de doğru bulmasam da hak veriyorum diyelim.

Zira dediğim gibi ben kullanmadığım hiçbir ürünü kimseye tavsiye etmedim. Elimizde tonlarca olumlu geri dönüş var. Gano ile ilgili de One More ile ilgili de. İşin sağlık kısmı yürüyünce yani insanlara fayda sağladığınız noktada da zaten diğer kısım devreye otomatik olarak giriyor, nedir o tavsiye! Network Marketing tam olarak bir tavsiye ticaretidir.

Benim bırakmış olmam ne ürünlerin kötülüğünden ne de firmaların kötülüğünden. Ekipten kaynaklı bazı problemler yaşandı, o dönemki aklımla bıraktım. Şimdi öyle düşünmüyorum. Eğer bir Network işine başlayacaksanız şunu aklınızdan hiçbir zaman çıkarmayın, üst sponsorunuzdan bir beklentiniz olmasın. Sanki o firmanın ilk Networkeri senmişsin gibi çalışmaya başla, kendi ekibini kur ve ekibindeki arkadaşlarına kendini kopyala. Bak bakalım neler oluyor.

Bu konuda çalıştığım her iki firmadan da çok memnundum. Çok sağlam eğitimler aldım. Var olsunlar. Amacım da ciddi manada orada ekip kurup yürütmekti. Yani süreç içerisinde pasif gelir yaratırım düşüncesiyle başlamıştım. Dediğim gibi bazı sebeplerden dolayı bıraktım.

Bu arada beni bu işleri yaparken de öyle yakın çevrem, akrabalarım, dostlarım falan desteklemedi ha, öyle bir şey gelmesin aklınıza. Kitaplarda olduğu gibi bu işlerde de yine hiç tanımadığım insanlarla iş kurdum. Enteresan değil mi? Hatta çoğu arkadaşım, dostum, akrabam dalga geçti benimle. Çok güzel değil mi? Size tek tavsiyem sizi aşağı çeken insanlardan uzak durun.

Sonra araya Kumanyacı diye bir iş girdi. O iş de güzel gidiyordu, ama şirket işi kıvıramadı, orası öyle bitti.

Sonra herkese market diye bir iş başladı. Oraya dahil oldum. Orası da kısa sürede dağıldı. Bunlar firmalardan kaynaklı oldu. Benlik bir durum yoktu yani.

Gel zaman git zaman. Bu işlerden uzak kaldım. İşte bloglar falan açtım. Firmamrehberi.com’u kurdum. Biliyorsunuz zaten. 2020 Eylül ayında kurdum FirmamRehberi.com’u. 2022 Temmuz ayında da FirsatGidiyo.com’u hayata geçirdim. Amacım dijital dünyada bir şekilde var olmaktı. Ve yine taktir edersiniz ki yakın çevremden en ufak bir destek yahut katkı görmedim. Boş işler bunlar mı diyenler istersiniz, bırak bu işleri diyenler mi istersiniz? Daha kurulan cümlelere bir kamyon eklerim de gerek yok. Negatif cümlelerden ve negatif insanlardan mümkün mertebe uzak durmaya çalışıyorum. Size de tavsiyem, siz de uzak durun. Dediğim gibi çağımız dijital çağ, sosyal medyada sizinle aynı pencereden dünyaya bakan insanlarla iletişim kurabilmeniz eskiye nazaran daha kolay. Kendinize sizi yukarıya götürecek çevre kurun. Ve o insanlarla yolunuza devam edin. Yapamazsın, edemezsin, olmaz o iş, bırak bu boş işleri, ha bırak bu boş işleri evlen artık diye de bir cümle kalıbı var. O da gene geçenlerde yakın bir arkadaşım tarafından lügatıma dahil edildi. Halbuki benim yakın çevrem olarak tanımladığım çevrem hiçbir şey yapmasa, sadece günlük olarak bu sitelere girse, sitelerdeki Google reklamlarına tıklasalar bana gene bir faydaları olacaktı, ama onu bile yapmadılar, yapmıyorlar, yapmayacaklar. Sosyal medya paylaştığım linklere falan hep böyle beni yazar kimliğimden vesaire tanıyıp takip eden insanlar, görüyorum arkadaşlar ben hikayelere kimin baktığını, kaç kişinin bağlantıya tıkladığının bilgisi falan gözüküyor yani. Hep varsa yoksa laf salatası, lafla peynir gemisi yürümüyor, üç kuruşa da beş köfte devri bitti. 

FirmamRehberi.com gayet cüzi meblağlarla firmaların reklamlarını yapabildiği bir mecra.

FirsatGidiyo.com ise ücretsiz 20 tane ilan hakkı tanıdığımız bir ilan sitesi. Toplam 9 Ana Kategori altında 10.916 alt kategoride ücretsiz olarak ilanlarınızı paylaşabiliyorsunuz. Emlak, Vasıta, İkinci El ve Sıfır Alışveriş, İş Makineleri ve Sanayi, Usta-Hizmet-Öğretmen, Yardımcı Arayanlar, Anne & Bebek, Kitap & Dergi & Film ve Hayvanlar Alemi olmak üzere bu kategorilerde ilan yayınlayabiliyorsunuz. Bunun karşılığında da hiçbir ücret talep etmiyoruz. Hâl böyle olunca da tabii Jack Ma haklı çıkıyor. Kesin göt oyunu var bu işin altında diye mi düşünüyor insanlar bilmiyorum. Ama umudumu kaybetmiş değilim. Olacak, mutlaka olacak.

2022 Nisan ayında Mağazan Olsun firmasıyla tanıştım ve 8 Nisan’da da iş kafama yattı ve Mağazan Olsun alt yapısıyla ZerlanisAVM.com’u hayata geçirdim. Arkadaş her şeyi geçtim sırf hadi hayırlısı olsun babında girip de bir arkadaşım bir alışveriş yapmadı ya la! Ama soran olursa destekçim hepsi. Sağ olsunlar :)  Şuanda 3 bin civarında tedarikçi ve 50 binin üzerinde ürün var ZerlanisAVM.com’da. Bu işe de başlayınca, dediler ki bize aynı işi yapan firmaları örnek göstererek, onlarla mücadele edemezsiniz. Niş bir konu belirleyin o konu üzerinden devam edin. Ben de geçmişte ek gıda takviyesi işleri yaptığımdan dolayı iki tane ürünü gözüme kestirdim ve öncelikli olarak aldım kendim kullandım. Dedim ya kullanmadığım hiçbir şeyi kimseye tavsiye etmedim diye. Sonrasında da başladım etrafıma tavsiye etmeye. Kullananlardan güzel geri dönüşler de aldım. Bununla beraber ZerlanisAVM.com’a girin, müşteri yorumlarına bakın. Onlar gerçek kullanıcıların yorumları. Kimsenin kafasına silah dayayarak yazdırılmadı o yorumlar, faydası olmayan bir şey hakkında yorum yazacak kadar da salak değil insanlar taktir edersiniz ki! Çünkü oraya yazılan her türlü yorum hiçbir onay sürecine düşmeden direkt yayınlanıyor. İyi tedarikçiler olduğu kadar kötü tedarikçiler de var. Kötü yorumlar da olduğu gibi duruyor sitede yani. Kimsenin bir şeyi sansürlediği de yok. Bahsettiğim ürünler de Bentonit Kili ürünleri. Yemin ediyorum bir ay boyunca Bentonit ile ilgili araştırmalar yaptım. Onlarca yazı okudum. Bunların bir kısmı bilimsel makalelerdi. Bir tane olumsuz görüşe rastlamadım. Diğeri de Sole Sağlık firmasına ait olan Alkali Ph Damlası ürünüydü. Canlandırma tablasıyla beraber set halinde tavsiye ettim. Vücudun hasta olmasının sebebinin tam anlamıyla vücudun asidik olmasıyla alakalı olduğuyla ilgili onlarca uzman görüşü var, onları izledim. Alkali vücut nedir, asidik vücut nedir? Bu konularla alakalı da günlerce araştırmalar yaptım ve başladım tavsiye etmelere.

Bir kere şunu belirtmem gerekir ki bu bahsettiğim ürünler ilaç değil. Yani öyle spesifik al bunu midene iyi gelecek, al bunu bağırsaklarına iyi gelecek tarzında üretilmiş ürünler değil. Ek gıda takviyesi olarak geçiyor ürünler zaten. Üzerinde de ilaç olmadığı yazıyor. Bu ürünlerin yaptığı şey, vücudunuzu normal seyrine getirmek. İnsan vücudu öyle mükemmel yaratılmış ki, eğer siz doğru besinleri, mineralleri, vitaminleri verirseniz vücut kendisini tamir etmeye başlıyor. Bu ürünlerin yaptığı da tam olarak budur! Nasıl her şeye iyi geliyor sorusunun tek cevabı budur arkadaşlar. Bentonit ürünlerini, Sole Sağlık ürünleriyle birlikte kullandığınızda da daha hızlı sonuç alıyorsunuz.

Size faydadan fazla zararı dokunan ilaçları hiçbir karşı koyma göstermeden alıp kullanıyorsunuz. Hatta bazı hastalıklarda bununla ilgili doktorunuz ölene kadar kullanacaksın bu ilaçları diyor. Bu hastalıkların başında da, diyabet, tansiyon ve kalp hastalıkları geliyor.

Gelgelelim bizim ürünleri alıp kullanmaya başlaması daha bir hafta olmadan sonuç alacağını sanıyor ve başlıyor bu sefer mıkırdanmaya. Yahu ilaçları ömrü billah kullanacağın söylenmedi mi sana? Evet! E, ben sana ne dedim, en az 1 sene düzenli kullan. Kimsenin elinde sihirli değnek yok arkadaşlar. Ürünler patentli ve izinli ürünler. Tüm yasal izinleri alınmış ve ithal edilen ürünler. Kimsenin parasında gözümüz olduğu için önermiyoruz. Fayda sağlayacağına inanmasam zaten söylemem. Bu bahsettiğim ürünlerin, her ikisinin de sahiplerini de tanımam etmem. Ürünler bizzat üretici firma tarafından tarafınıza faturalı bir şekilde gönderiliyor. Hiçbir yan etkisi olmayan bu ürünlere defans yapıyorsunuz, ama bir tarafı iyileştirirken başka bir tarafınızı arızalandıran ilaçları ömrü billah kullanmaya sesiniz çıkmıyor, ben size ne diyeyim ki? Gerçekten bilmiyorum. İlaç sektörünün, bir sektör olduğunu ve o dev şirketlerin bizlerin sırtından ne paralar kazandığını hayal edebiliyor musunuz? Onların tek derdi, öldürmeyin ama iyi de etmeyin. Çünkü asıl onlar sizi müşteri nazarıyla görüyorlar. Özellikle bizim ülkemizde, sağlık sektörünün tam manasıyla özel hastanelerin eline bırakıldığı bir ülkede gittiğiniz o doktor sizi hasta olarak bile görmüyor, müşterisiniz siz onların gözünde. Geçen gün yazdığım bir yazıda arkadaşımın çocuğu 3 gün yattı diye 16 bin lira fatura çıkarıldığını anlatmıştım. Okuyanlarınız vardır.

ZerlanisAVM.com’da bir blog alanı var buraya o blogun linkini bırakıyorum, buraya tıklayıp blogta ürünlerle ilgili detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Burası benim pasif gelir elde edebileceğim bir mecra ZerlanisAVM.com’dan bahsediyorum. Aynı zamanda ZerlanisAVM.com'dan yaptığınız alışverişin %1'lik kısmı da hesaplarınıza para olarak biriktiriliyor, sonrasında bu parayla başka alışverişlerinizi yapabiliyorsunuz haberiniz olsun... 

Ve ben Mağazan Olsun firmasının aynı zamanda Bayisiyim. Dilerseniz gelin bu işi size de öğreteyim siz de yapın. Bakın burada kahinlik falan yapmıyorum, klasik ticaret bitecek. Dijitalde olmayan hiç kimse doğru düzgün ayakta kalamayacak. Onun için dijitalde yerinizi alın. Daha yolun çok başındayız, on sene sonra dijital dünya tahminlerinizin de ötesinde gelişecek. Ve ticaret tam manasıyla dijitalleşecek. Klasik ticaret sadece belli başlı meslek gruplarında kalırsa kalacak. Bana sorarsanız, mesela berber, terzi vesaire bunların yerini bile yapay zeka ile üretilmiş robotlar alabilir. Alabilir değil, alacaktır da. 90’lı yılların ortalarında bu cep telefonları falan yeni yeni çıkmaya başladığında herkes çok şaşırmıştı. O zamanlar şöyle söylentiler dolaşıyordu. İlerde böyle konuşurken karşındakini de görebileceksin, iş oraya doğru gidiyor galiba gibisinden laflar ediliyordu. Bakın bugün geldiğimiz noktaya. Bilgisayar ilk bulunduğunda bir oda büyüklüğündeydi, şimdi cebinizde taşıyorsunuz. Tekrar söylüyorum dijitalde olmayan hiç kimse ayakta kalamayacak. Yarın öbür gün mesela o çok özendiğiniz devlet memurluğu kavramı bile ortadan kalkabilir. Her şey yapay zekalarla çözülebilir. Bunların hepsini tarihe not olarak buraya düşüyorum. 10 sene sonra ölmezsek bu yazıya tekrar döner bakarız. Ben ölsem de blog devam edecektir. Domain ve hosting sürelerini uzatacağım MuharrirSeyyah.com’un.

AjansRehber.com’u da geçtiğimiz aylarda faaliyete geçirdim. Ama yoğunluktan oraya çok fazla vakit ayıramadım. Var gücümle, cebimde üç kuruş olduğu anda dijitale yani ileriye dönük hamleler yapmaya özen gösteriyorum. Sizden de bu hassasiyeti göstermenizi istiyorum. Bakın günümüzde üniversiteler, özellikle bizim ülkemizde üniversitelikten çıktı. Bugün bin bir zorlukla okuttuğunuz çocuklarınız yarın onun bunun işlerinde üç kuruş paraya çalışacaklar. Bu patronlar düzeni değişmediği sürece sizin akademik kariyerinizin hiçbir önemi olmayacak. Yahu adamlar İlber Ortaylı gibi bir adamı beğenmiyor, sizin kıçı kırık bir üniversiteyi bitirmeniz inanın kimsenin umurunda değil.

Doğru düzgün Türkçe konuşmayı bilmeyen adamlar Youtube üzerinden milyonlar kazanıyor aylık. Anlatmak istediğimi umarım doğru anlatabiliyorumdur.

Yazı yine çok uzadı. Farkındayım.

Ben bu site üzerinde satış ortaklığı yaptığım firmaları sırf sizin gözünüze sokmamak adına bir kategori altında topladım arkadaşlar. Oradaki firmalardan herhangi birinin logosuna tıklayıp alışveriş yaparsanız bu benim için önemli, bunu daha önce de söyledim, burada da söyleyeyim. Bu konu hakkında bir daha yazmayacağım zaten. Söz veriyorum.

Şimdi yeni bir iş ortaklığı programına dahil oldum. Geçen günkü bir yazımda bahsetmiştim. Firmanın adı “Alışverişlio” firma bana bir referans linki veriyor, siz şayet o referans linki üzerinden uygulamayı indirip, alışveriş yaparsanız tarafınıza para iadesi geliyor. Ben bu uygulamayla ilgili de direkt Network alışkanlığından dolayı liste çalışmasına giriştim hemen. Telefon listemde kendime yakın gördüğüm arkadaşlarıma gönderdim. Hiç ikiletmeden uygulamayı yükleyenler olduğu gibi, yükledim deyip de yüklemeyenler de oldu. Ben hepsini yönetim panelinden görebiliyorum. S.ktir git, yeter artık diyenler de oldu, abi kimse kimseye bedava bir şey vermez diyenler de oldu. La oğlum kimse kimseye bedava bir şey vermiyor zaten. Çok affedersiniz ama sikeyim ben sizin ön yargılarınızı. Vallah kusura bakmayın ülkenin durumu ortada, eskiden işe arabasıyla gelip de şimdi 15-20 dakikalık yolu yürüyerek gelen Keşan özelinde konuşuyorum, dolmuşa da para verilecek gibi değil zira, şehir içi dolmuş bindi-indi 8 TL olmuş. Taksiye biniyorsun kısa mesafeye 30 TL alıyorlar. Bakın abartısız söylüyorum 500 metrelik yolu yürümek zor geldi diye taksiye bindim geçenlerde 30 TL aldı. Kısa mesafe tarifesi öyleymiş. Bir şey diyemedim. Adam da haklı mazot olmuş bilmem kaç lira.

Yani demem o demektir ki, her birimiz meteliğe kurşun atan insanlarız. Üç kuruşun hesabını yapar pozisyona düşürüldük maalesef. Ben sana kendim kullanmadığım, memnun kalmadığım dahası kendim güvenmediğim bir şeye gel buraya gir niye diyeyim? “Alışverişlio”nun anlaşmalı olduğu 40 binin üzerinde mağaza var. Bunlar bildiğiniz marketler zincirlerini de içerisinde barındıran, giyimden, restorana, kafeye varıncaya kadar her şey var. Siz alışverişlerinizi uygulama üzerinden yaparsanız firma size belirlenmiş olan bir meblağı otomatik olarak hesabınıza yatırıyor, bu parayı isterseniz nakit çekebiliyorsunuz, isterseniz de başka bir alışverişinizde kullanabiliyorsunuz. Bunun neresi kötü, ben anlamadım gitti arkadaş. Kayıt olmak ve uygulamayı indirmek için buraya tıklayabilrsiniz...

Hatta yaparsan bu işin de bayiliği var, gel bu işi de öğreteyim sana. Beraber yapalım.

Ama dönüp dolaşıp Jack Ma’nın lafına geliyorum her seferinde. He amına koyayım bunların hepsi saadet zinciri, ben de dolandırıcıyım. Oldu mu?

Kardeşlerim her şeyi bir kenara bırakın da kendinize pasif gelir yaratacak bir model oluşturun. Bu bahsettiğim işlerle ilgili bana ulaşabilirsiniz. Başka bir konuda danışmak için de bana her türlü ulaşabilirsiniz. Ha bir de vakit kaybetmeden kendinize bir yatırım hesabı açın ve temettü hissesi toplamaya başlayın. Benden söylemesi. Haydi görüşürüz.

Bazı noktalarda sert girmiş olabilirim, sürçü lisan eylediysek affola... Selametle.. 

Osman Coşkun - Muharrir Seyyah

Not: Kapak görseli olarak kullandığım karikatür Yiğit Özgür'e aittir. 

img

Osman Coşkun

Yorumlar

img
Site Logo

Ben Osman Coşkun. Yazmak ve gezmek benim için hayatın kendisi. Seyahat etmek, yeni yerler keşfetmek, farklı kültürleri deneyimlemek, beni heyecanlandıran ve ilham veren bir tutku. Muharrirseyyah.com'da, seyahat tutkumu paylaşarak insanları gezip görmeye teşvik etmek ve yolculuklarına rehberlik etmek istiyorum. İçeriklerimde, deneyimlerimi, gezi ipuçlarını, seyahat önerilerini ve kişisel hikayelerimi aktarıyorum. Sizleri, yazılarımda yer alan dünyayı keşfetmeye davet ediyorum. Her adımda yeni bir macera, yeni bir keşif ve unutulmaz anılar var. Haydi, yazın ve gezin, dünyayı keşfetmek için benimle birlikte yola çıkın!

İletişim Bilgileri

Keşan Merkez EDİRNE/KEŞAN

osmancoskun@muharrirseyyah.com 0542 714 51 86